tenis sonrası

bundan 2 yıl önce nisan’ın sonlarındayız. günlerden cuma. hayatımın en sıkıcı günleri. öss’ye hazırlanıyorum. o sırada telefonum çalıyor. serkan (abi) var bizim eski alt komuşumuz, 1 yıl önce evlenmişti ve başka bir yere taşınmıştı. yine de görüşüyoruz kendisiyle. yeni evi de uzak değil zaten. 10-15 dakika yürü mesafesiyle. aramızda çok fazla yaş olmadığı için, birlikte vakit geçiriyorduk daha önceleri de. ben o zamanlar 17 yaşındaydım. 18 de sayılabilir, eylül doğumluyum. o da 23 yaşında. taşınmadan önce playstation oynamaya falan çağırırdı beni. bazen arkadaşları gelince poker oynarlardı, beni de çağırırlardı. neyse. telefonda tenis’e davet etti beni. gerçi daha önce de davet ediyordu ama cumartesi günü olduğu için, benim dershanem oluyordu ve gidemiyordum. cuma akşamına almışlar tenisi. bahanem olmadığı için kabul ettim ben de. ben çantamı hazırladım, biraz ders çalıştım falan. neyse akşam 7.30 gibi beni evden aldı ve gittik tenis oynamaya. ben çok iyi değilim teniste, zaten zayıf bir insanımdır. 1.5 saat kadar oynadıktan sonra ben yoruldum ve bıraktım. serkan ise devam etti 15-20 dakika daha arkadaşlarıyla, ben de onları izledim. sonra onlar da bitirdikten sonra, odaya gittik. ben duş almak için havlumu çıkartmıştım. serkan da, “evde duş alırsın, beklemeyelim burada” dedi. ben de “ok” dedim ve arabaya atladık. yolda müzik falan derken eve geldik. yalnız beni eve bırakacağını unuttu. her ne kadar 15 dakikalık yol olsa da, gece yürümesi tehlikeli olabilir. “beni eve atacaktın” dedim. “aaa unuttum, neyse bizde kalırsın uğraştırma beni şimdi” dedi. ben de evi arayıp, serkan’da kalacağımı söyledim. yukarı çıktık. evde karısı merve abla vardı. merve abla diyorum çünkü, serkan’dan 3 yaş büyük. “hoşgeldin” falan, biraz konuştuk. serkan bana “sen gir duşa, ben bizim odadakine girerim” dedi. ben de çantamı aldım, duşa gittim. duş aldım çıktım. spora gideceğimiz için havlu almıştım yanıma. onu belime bağladım ve çıktım banyodan. salona gittim, serkan duş almamış henüz. tv başında bira içiyor. “şimdi gireceğim ben de duşa” dedi. bira verdi bana da bir tane. havanın sıcaklığında mükemmel bir serinlik yaşattı. serkan duşa gitti, merve ablayla tv izledik ve biraz konuştuk. sonra o da uyumaya gitti. biraz sonra da serkan duştan çıktı. merve abla’yı sordu. “uyudu” dedim. “hadi ya masaj yaptıracaktım” dedi. sonra da “biraz sen masaj yapsana şu sırtıma” dedi. neyse ben elimden geldiğince masaj yaptım 5 dakika falan. sonra bana “ben de sana masaj yapayım” dedi. “iyi peki” dedim ve kabul ettim. salondaki kanepeye yüz üstü yattım. o da bacaklarını vücudumun iki yanına koydu ve üzerime çıktı. serkan sporcu olduğu için, masaj yapmayı falan çok iyi biliyordu. bütün yorgunluğumu alıyordu masajıyla. bazen okşamaya doğru kayan hareketlerle, benim de oldukça hoşuma gidiyordu. gerçi evli olduğu için aklımdaki şeyler sadece hayal gibi geliyordu. ancak belimdeki havluyu biraz yukarı kaldırdığını hissettim sonra. penisinin de ara ara bacağımın üst kısmına değdiğini hissedebiliyordum. içimde bir heyecan vardı. çünkü evde karısı vardı ve yakalanabilirdik. penisinin bacağımın çeşitli yerleriyle temas süresinin artmasıyla, niyetini tam olarak anlamıştım ben. zaten artık üzerime dayanmış bir şekilde yapıyordu masajı. sonra birden ayağa kalktı ve “böyle kal, geliyorum şimdi” dedi. ben de kıpırdamadan durdum. yarım dakika falan sonra geldi. naylon ambalajlı bir şey açıyordu, seslerden anlamıştım. neyse tekrar kaldığı yerden devam etti. bu sefer havluyu iyice yukarı kaldırdı. kalçalarımın açıkta olduğunu hissedebiliyordum. bacaklarımı ve kalçalarımı okşamaya başladı. inanılmaz şeyler hissediyordum ben de bu sırada. sonra boylu boyunca üzerime dayandı. naylon ambalajlı şeyin prezervatif olduğunu anladım o anda. kalçalarımda prezervatifin lateks dokusunu hissedebiliyordum çünkü. o pozisyonda boynumu ve yanaklarımı yaladı birkaç dakika. elleriyle de ara sıra saçımla oynuyordu, arada da bedenimi okşuyordu. sonra kalktı üzerimden. kalçamı kaldırdı. deliğimi yalamaya başladı. inanılmaz heyecanlı saniyeler yaşıyordum. sonra parmaklarını ağzıma uzattı. yaladım. iki parmağını deliğime soktu, kalbim hızlı hızlı çarpıyordu. kendimi ona bırakmıştım adeta. parmaklarını tekrar uzattı ve tekrar yaladım. bu sefer 3 parmakla arkamı genişletmeye devam etti. parmaklarını çıkartıp, bir kere daha yalattı. sonra kulağıma “çok bağırma canım” diye fısıldadı. daha sonra içime girdi. ben kendimi tutamıyordum ve inliyordum adeta. acı ve zevki aynı anda tatmaktaydım. o da karısını umursamıyordu sanki. öylesine bir aşkla devam ediyordu. bir süre aynı pozisyonda devam etik. sonra beni kaldırdı. kanepenin üzerinde dizlerimin üstünde bir şekilde duruyordum. kafamı da yana çevirdim ve seks yaparken bir yandan da öpüşüyorduk. biraz sonra boşalmıştı. “uzan” dedi bana ve üzerime dayandı. yanaklarımı ve boynumu öpmeye devam ediyordu. sonra üzerimden kalktı beni yüzüstü çevirdi ve öyle öpüşmeye devam ettik. “bir daha ister misin” diye sordu. tereddütsüz “evet” cevabını verdim sonra prezervatifini çıkardı ve göğüsümün iki yanında, dizlerinin üzerinde bir pozisyon aldı. ben hemen biraz önce arkamda parti veren penisi ağzıma aldım. oral seksi çok seviyorum zaten. neyse. 5 dakika falan, erekte hale gelene kadar yalamaya devam ettim. o sırada elleriyle saçımı okşuyordu, saçımı çekiyordu falan. çok hoşuma gitmişti. ben kendimi kaptırmışım penisine. “aşkım tamam” dedi. sonra beni ayaklarım ve kalçamın bir kısmı kanepeden dışarıda olacak şekilde düzeltti. birkaç kere öptükten sonra, “boynuma sıkıca sarıl” dedi. ayaklarımı da beline dolamamı söyledi. sonra beni kucağına aldı ve ayağa kalktı. onu öylesine kendime ait hissettim ki, dudaklarını delicesine öpüyordum. sonra beni tv izlerken ayaklarını uzattığı puf’un üzerine sırt üstü yatırdı. bacaklarımı yukarı kaldırdı ve iki yana ayırdı. deliğimi yalamaya başladı tekrar. bu sefer prezervatif takmadan, penisini içime soktu. 1-2 dakika böyle devam ettikten sonra, serkan’ı kendime çektim. öpüşerek devam ettik. sonra beni tekrar kucağına aldı. en sevdiğim pozisyon olan stand and carry pozisyonunda sevişiyorduk. o pozisyonda penisinin üzerinde zıplamak öyle mükemmeldi ki, uçuyormuş hissi yaşatıyordu bana. 3 dakika civarı devam ettik. sonra boşalmasına yakın beni yeniden puf’un üzerine sırt üstü yatırdı. göğüslerimin üzerinde masturbasyon yapmaya başladı. ben ise “gel buraya” dedim ve penisini ağzıma aldım. o beni uçurmuştu, sıra ondaydı. sokabildiğim kadar ağzıma sokuyordum penisini. en sonunda da boşaldı. spermlerinin hepsi ağzımdaydı. bir damla bile dışarı çıkmasına izin vermedim. hepsini yuttum. birkaç öpücükten sonra yine kucağına aldı beni ve banyoya götürdü. “şimdi 5 dakikada duş alıp, çıkacağız” dedi. hemen duşun altına girdik. ama dayanamayacağımız başından belliydi. öpüşmeye başladık. bir yandan da hızlı olmasını istiyorduk. duş ahizesini başka tarafa çevirdik. ben ayağımı küvetin yüksek kısmına koydum. serkan da deliğimi yalıyordu. sonra penisini soktu. o pozisyonda devam ettik. ben de mastürbasyon yapıyordum. yaklaşık 1 saattir sevişiyorduk ancak boşalmamıştım. çünkü serkan’ın zevk alması için libidomu yüksek tutmak istiyordum. biraz gel gitten sonra, serkan içime boşaldı. deliğimden akan spermlerini de eliyle toplayarak yalattırdı. güzelce yuttum hepsini. bu arada ben de boşaldım. sonra biraz daha öpüştükten sonra, duşumuzu aldık. beni yine kucağına alarak salona kadar taşıdı. kurulandıktan sonra, zaten salona hazır olan yatağıma girdim ben. oldukça yorucu bir gece yaşamıştım. tabi aşkım serkan benden çok yorulmuştu. onu da daha fazla dinlenmesinden alıkoymak istemiyordum. “ben hemen uyuyorum, sen de karının yanına git canım” dedim. “yanında mı yatmamı istiyorsun?” dedi. aşkım o halde bile güzel espriler yapıyordu. biraz utanmıştım ben de gerçi. yanağını öptüm. “hadi aşkım iyi geceler” dedim. bir kere daha öpüştükten sonra, o da gitti odasına. sabah kalktığımda dünyanın en mutlu insanıydım. gözlerimi açtığımda serkan tv izliyordu. “günaydın” dedim. “günaydın aşkım” diye cevap verdi. kalktım, merve abla’yı mutfakta kahvaltı hazırlarken gördüm. neyse yüzümü yıkadım, kahvaltımı yaptım. sonra da dershaneye gideceğim için evden çıktım. yalnız merve abla’yı biraz sakin ve moralsiz gibi görmüştüm. “seslerimizi duymuş mudur acaba?” diye düşündüm. gerçi kendimi frenlesem de o kadar çok bağırıyordum ki ben, duymaması için uykusunun çok derin olması lazımdı. duymadı büyük ihtimalle de. hala evliler. serkan ikimizi de idare ediyor. gerçi uzun süredir birlikte olmadık. sıkıldık galiba birbirimizden. yeni heyecanlar peşindeyiz. aslında aklımda yeni bir heyecan var ama 2 yıldır serkan’a bile söylemeyemedim. merve abla’yı da aşkımıza dahil ederek, bir aşk üçgeni oluşturma hayaliyle yaşıyorum. biseksüellik çok güzel ya.